Deniz yosunları sahilleri istila ediyor
Yaklaşık olarak 9000 kilometre uzunluğunda sümüksü, pis kokulu bir deniz yosunu kütlesi, Karayipler’den batıya doğru ilerliyerek, Florida yakınlarındaki plajlarda çirkin tortular bırakıyor. Bunun nedeni su kirliliği ve iklim değişikliğine dayanıyor.
Büyük, kahverengi bir deniz yosunu olan Sargassum, suda yaşayan ve güneş ışığını, suyu ve karbondioksiti bir biyokütleye dönüştüren bir mikroalgdir. 2011 yılından bu yana daha hızlı büyümekte olup uydu tarafından tespit edilebilecek büyüklüğe ulaşmış bulunmaktadır. Atlas Okyanusu’nda Mart-Ekim dönemi yosun mevsimi, son beş yılın her birinde yeni bir üreme rekoru kırdı. Bu yılki yosun kütleleri Afrika’ya kadar uzanıyor, 350 ila 550 kilometre genişliğinde olan yosun miktarı 2022 Kasım ayından bu yana her ay iki katına çıkıyor. Bu son artışa neyin sebep olduğu tam olarak net değil, ancak en olası açıklamalar insan faaliyetleriyle ilgili. NASA’nın Aqua uydusundan elde edilen görüntülere göre yosunlar 2020 yılında 2003’e göre %13,2’lik bir artışla, küresel okyanus alanının %8’inden fazlasını etkiledi. Yosun miktarı dünya çapında yaklaşık %60 oranında arttı. Avrupa ve Kuzey Amerika en geniş yosun alanlarına sahip bulunuyor. Afrika ve Güney Amerika’da da yosunlar 6 kat artış gösterdi. Artışın muhtemel sebepleri arasında su kirliği, okyanusların asitleşmesi ve iklim değişikliği var.
Su kirliliği
Gübre kullanımı arttıkça ve kanalizasyondan gelen atık suyun içinde bulunan amonyum, nitrat ve fosfat nehirlere ve okyanusa gönderildikçe, bu kimyasallar tarımda yaptıklarının aynısını yaparlar, yani büyümeyi artırırlar. Florida Atlantik Üniversitesinden Profesör Brian E. Lapointe 2021 yılında yaptığı bir araştırmada, 1980’lerden 2019’a kadar denizdeki kimyasal madde oranlarını inceledi ve son yıllarda toplanan sargassum’un, kanalizasyonlardan ve tarım alanlardan kaynaklanan kirlilik nedeniyle 30 yıl öncesine göre ortalama %35 daha yüksek azot seviyeleri içerdiğini buldu. Profesör Lapointe sargassum’un, küresel azot seviyelerinin nasıl değiştiğini gösteren bir barometre olduğunu belirtti.
Okyanuslardaki asitleşme
Fosil yakıtların yanması, havadaki ve okyanuslardaki karbondioksit konsantrasyonunu artırmaktadır. Bu da sargassum’un büyümesini tetikliyor olabilir. Havada ve suda daha yüksek karbondioksit seviyeleri, alglerin, özellikle de su yüzeyine çıkabilen zehirli mavi-yeşil alglerin hızlı büyümesine yol açabilir.
İklim değişikliği
Sargassum miktarı, diğer alglerde olduğu gibi, yaz aylarında zirveye ulaşır. Çünkü bu canlılar daha sıcak suda daha hızlı şekilde büyürler. Atmosferde artan karbondioksit ve diğer sera gazı konsantrasyonları küresel ısınmaya neden olduğundan, ortalama okyanus sıcaklıkları 1901’den bu yana 1,5°F arttı. Bu, sargassum büyümesinin artmasına ve büyüme mevsiminin uzamasına katkıda bulunabilir. ABD Çevre Ajansına göre daha sıcak suda küçük organizmalar daha kolay hareket eder ve algler yüzeye daha hızlı çıkarlar. Yüzeydeki algler güneş ışığını emerek suyu daha da sıcak hale getirir ve bu da büyümeyi daha fazla teşvik eder. Sadece daha yüksek sıcaklıklar değil, iklim değişikliğinin ikinci dereceden etkileri de bu büyümede rol oynayabilir. Örneğin, daha sıcak hava daha fazla buharlaşmaya neden olduğundan, yağmur kasırgaları daha yoğun hale geliyor. Bu fırtınalar azot ağırlıklı akıntıyla dolu sel sularını denize taşıyor. Aynı fenomen, Florida kıyı şeridinde sürüler halinde ölü balıkların ortaya çıkmasına neden olan zehirli “kızıl gelgitler” gibi başka tür alg patlamalarına da sebep oluyor.
Sargassum kumsallara vurduğunda ayrışır ve çürük yumurta kokusu yayan hidrojen sülfür açığa çıkar. Hidrojen sülfür gazına maruz kalmak gözleri, burnu ve boğazı tahriş edebilir. Florida Sağlık Departmanına göre sargassum’un kendisi insanlar için zararlı olmasa da, sargassum’da yaşayan küçük deniz canlıları deri döküntülerine ve kabarcıklara neden olabilir.
Kaynak: https://eu.usatoday.com/story/news/2023/03/14/smelly-seaweed-sargassum-headed-toward-florida/11468969002/