Işık Kirliliğinin Etkileri Nasıl Azaltılabilir?

Gece aydınlatmasında kullanılan yapay ışık (GYI), bir çevresel tehdittir ve son beş yılda yüzlerce makalenin üretildiği büyüyen bir araştırma alanıdır. Geceleri yapay ışığa maruz kalmanın; hassas yaşam alanları, geceleri beslenen, hareket halinde olan canlılar ve tabii ki insanlar da dahil olmak üzere bütün bir çevreye verebileceği zararların anlaşılmasında bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak GYI’ın çevresel etkilerinin nasıl azaltılacağını anlamak ve tüm senaryolar için tek bir çözüm yolu üretmek zordur, çünkü organizmaların ışığa karşı gösterdikleri tepkiler farklılık göstermektedir. 

Yeni çalışmalar, yeni çözümler adına ümit vermektedir. Günümüzde GYI’ın olumsuz etkisini sınırlayan farklı türde hafifletme önlemlerine ilişkin vaka çalışmaları artmıştır. Bunlar, ışıkların perdeleme, karartma ve zamanlayıcılar gibi teknik yönlerinin yanı sıra farklı renk spektrumlarının etkilerini içerir. İdeal çözüm elbette geceleri yapay ışık kullanmamak ve doğal olarak karanlık olan alanları karanlık tutarak bu habitatlarda bulunan türleri korumaktır. Bununla birlikte, dış mekanda insan faaliyetleri için aydınlatmaya ihtiyaç duyulduğunda, gereken en az miktarda ışık kullanılmalı, kullanıcının görünürlüğünü sağlamak için gereken minimum ışık miktarıyla yalnızca ihtiyaç duyulan alan aydınlatılmalıdır. 

Geceleri daha parlak yapay ışıkla aydınlatılan bir  alanın daha güvenli olmadığı bilinmelidir. Şayet aydınlatma kötü tasarlanmış  ve göz kamaştırıcı ise, kişide geçici körlüğe neden olabilir, bu da nesneleri ve potansiyel tehditleri tanımlamayı zorlaştırır. İyi yerleştirilmiş sönük aydınlatmanın daha güvenli olabileceği ve dolayısıyla kötü tasarlanmış daha parlak aydınlatmaya tercih edilebileceği kabul edilmelidir. yaşadığımız  alanlarda daha düşük GYI oluşturarak biyolojik çeşitliliğe ve insan sağlığına fayda sağlamak mümkündür. 

GYI’ın kaçınılmaz olduğu durumlarda, düşük ışık yoğunluğunun kullanılması, amber ve kırmızı gibi daha sıcak ışık spektrumlarının kullanılması, mükemmel bir çözüm olmasa da yüksek yoğunluklu veya mavi spektrumlu LED aydınlatmaya göre daha az zararlıdır. Ancak yapay ışığın hem kapsam hem de süre açısından azaltılmasının daha faydalı olduğunu belirtmekte fayda var. Bu nedenle, bazı durumlarda, zamanlayıcılı, ışık yoğunluğunun azaltılabileceği, daha sıcak spektrumlu LED’lerin kullanılması yararlı olabilir.

GYI’ın etkilerini azaltmada kullanılabilecek önlemler arasında programlanabilir sokak aydınlatması, karanlık rezervlerin etrafındaki tampon bölgeler, karanlık bölgeleri  birbirine bağlayan karanlık koridorlar, ışık saçılımını ve cam üzerindeki yansımayı azaltmak için tasarlanmış binalar ve ışık saçılımını engellemek için yoğun bitki örtüsü yer alıyor.

Avrupa’daki küçük nalburunlu yarasa, Avrupa ateş kurdu ve caretta caretta kaplumbağaları gibi geceleri aktif türlerin, geniş bir yelpazesini GYI’ın olumsuz etkilerinden korumada, bu hafifletme önlemlerinin etkinliğini tek başına veya bir arada izlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu açıktır. 

Geceleri yapay ışığın neden olduğu çevresel zararı sadece ışıkları kapatarak azaltmak bizim elimizdedir. Enerji krizi nedeniyle bazı şehirlerin aydınlatma yasakları yapması da tam olarak budur. Yerel yönetimlerin para tasarrufu sağlayan bu adımları aynı zamanda biyoçeşitliliğe de örneğin gökyüzündeki parlamanın göçmen kuşlar veya kaplumbağa yavruları üzerindeki etkilerinin azaltılmasına da yaramaktadır. 

Işık kirliliği, tarihsel olarak diğer bazı çevresel stres faktörlerine göre daha az öncelikli bir konu olarak algılanmıştır ve bu nedenle medyada ve kamuoyunda bu konu ve bunun oluşturabileceği geniş kapsamlı çevre ve insan sağlığı etkileri konusunda daha az farkındalık bulunmaktadır.

Ancak, GYI’ın olumsuz etkilerini gösteren giderek büyüyen bir araştırma alanı ve bunları hafifletebilecek oldukça basit bazı önlemlere ilişkin bilgiler, bu konu hakkında politik ilginin artmasına  yol açıyor. Işık kirliliğini azaltma stratejileri, aynı zamanda enerji kullanımını ve yerel yönetimlerin aydınlatma masraflarını azalttığı için, dikkatle seçilmiş bazı tedbirlerle tüm alanlarda  kazanımlar  elde edilebilir.

Dış mekan aydınlatması şu anda Birleşmiş Milletler’in tüm üyeleri tarafından kabul edilen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nde yer almıyor, ancak 17 sürdürülebilir kalkınma hedefinin çoğu ışık kirliliğinden etkilenmektedir. 

Sonuç olarak; Avrupa’da ve bütün dünyada daha ekolojik ve sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için bireylerin, şehirlerin, hükümetlerin ve uluslararası koruma kuruluşlarının insan kaynaklı aydınlatmanın etkilerini planlama ve karar alma süreçlerine dahil etmeleri gerekmektedir.

Kaynak: FUTURE BRIEF: Light Pollution: Mitigation measures for environmental protection – Issue 28. (2023, November 15). Environment.ec.europa.eu. Retrieved December 16, 2023, from https://environment.ec.europa.eu/publications/future-brief-light-pollution-mitigation-measures-environmental-protection-issue-28_en