Yeni Nesillerin Görevi

Dr. Emin O. Uygur

Fethullah Gülen, “Yeryüzünde Allah’ın halifesi olması, insanın, yeryüzünde -tabiri caizse- Allah’ın vekili olması, O’nun namına varlık üzerinde tasarrufta bulunması demektir” der. Allah insana irade, görme, duyma gibi Zat’ında olan özelliklerden bahşetmiştir. İnsan bu sayede hayata müdahale edebilen bir varlık konumuna yükselmiştir. Allah’a muhatap olma şerefi kazanmıştır.

Allah adına halife olmak, O’nun verdiği imkanları yine O’nun istediği şekilde kullanmak demektir. Allah el-Alim’dir, El-Hakim’dir, El-Kerim’dir. İnsanın hayatı, varlığı, eşyayı gerçek mahiyetiyle anlaması, değerlendirmesi ve onda sürekli yeni keşiflerle ilerlemesi bu ve benzeri ilahi isimleri kavramasına bağlıdır. İnsan kendine düşen görevi ancak bu şekilde yerine getirebilir. Kur’an insanın yeryüzüne gönderiliş hikayesini izah sadedinde bir ayette kimin daha güzel amel, iş, faaliyet yapacağını görmeye ve göstermeye bağlar[Mülk Suresi (67:2)]. Başka bir ayette Allah’ın muhsin olanları sevdiği buyurulur. Demek insan canlı ve cansız her varlıkla ilişkisinde muhsin olmak yani ihsanda bulunmak durumundadır. İnsan hep rahmet, merhamet, kerem, hilm gibi ilahi sıfatlar ile yaşamalı ve davranışları hep bu çizgide gelişmelidir.

Gülen’e göre “İnsanın Allah’ın halifesi olması, yani eşyaya müdahale hak ve imkânına sahip olması, büyük bir potansiyeldir”. Bu potansiyel belki bir zaman tabiatla iç içe yaşayan insanın ilahi emanetlere saygılı davranmasıyla devam etmiştir. Ancak son zamanlarda bu potansiyel varlığı fesada verme, eşyanın mahiyetini değiştirme ve tabiatı tahrip şeklinde işletilmiştir. Teknik vasıtasıyla hareket alanını ve imkanını genişleten insanoğlu yeryüzünü ve gökleri sahipsiz görüp her yerde kendi nefsinin isteklerine göre davranmayı kendine hak olarak görmeye başlamıştır. Ancak bu davranışların olumsuz tesirleri kısa sürede kendi hayatlarını etkilemeye başlayınca tabiatı, atmosferi kurtarma telaşına düşmüştür.

Günümüz akıllı, inançlı ve bilinçli nesillerine düşen en önemli vazife, en güzel şekilde yaratılan insanın yeryüzünde Allah’ın halifesi olduğunu idrak edip ona göre bir hayat şekillendirmesidir. Başta her şeyi yaratan Allah’a saygı ile yürüyecek olan günümüz nesli, bütün bir varlığı O’nun mülkü olduğu için koruyacak ve sevecektir. Bunu yaparken de Allah’ın kendisini çok sevdiğini, bu yüzden şeytanın tuzaklarına düşmesini istemediğini hatırdan çıkarmayacaktır.

Not: Bu yazıyı Fethullah Gülen’in imzasıyla Ekoloji ’de yayınlanan Yeryüzünde İnsana Düşen Görev başlıklı makaleden ilham alarak kaleme aldım.